Araştırmalar, tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerde düşük riskinin, doğal gebeliklere kıyasla bir miktar daha yüksek olabileceğini göstermektedir. Bunun nedenleri arasında:
Anne yaşının ileri olması
Altta yatan sağlık sorunları (hormonal bozukluklar, rahim içi yapısal problemler vb.)
Embriyo kalitesi
Genetik faktörler
Çoğul gebelik oranının daha yüksek olması
gibi etkenler yer alır. Ancak bu riskler, her tüp bebek uygulamasında aynı şekilde ortaya çıkmaz ve kişisel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Tıpta düşük, gebeliğin 20. haftasından önce sonlanması anlamına gelir. En sık görülen dönem, ilk 12 haftalık süreçtir (erken düşük). Tüp bebek tedavisinde elde edilen gebelikler de bu dönemde daha yakından takip edilir.
Gebeliğin erken döneminde düşüklerin çoğu, embriyoda oluşan genetik problemlere bağlı olarak gelişir. Bu nedenle düşük, her zaman tüp bebek uygulamasına bağlı bir komplikasyon olarak değerlendirilmemelidir.
Tüp bebek tedavisinde düşük riski bazı durumlarda daha belirgin hale gelebilir:
İleri anne yaşı: 35 yaş ve üzeri kadınlarda düşük oranı artabilir.
Yüksek FSH veya düşük AMH düzeyi: Yumurtalık rezervi azalmış olan kadınlarda embriyo kalitesi etkilenebilir.
Rahim içi yapışıklıklar veya şekil bozuklukları
Trombofili (kan pıhtılaşma eğilimi)
Tiroid hastalıkları, insülin direnci gibi hormonal dengesizlikler
Sigara, alkol, stres gibi yaşam tarzı faktörleri
BB Tüp Bebek Merkezi Ankara, bu tür risk faktörlerini tüp bebek tedavisi öncesinde detaylı şekilde değerlendirmekte ve kişiye özel takip planlamaktadır.
Embriyo kalitesi, gebeliğin devamlılığı açısından kritik bir parametredir. Kaliteli embriyolar, rahim duvarına daha iyi tutunma ve sağlıklı gelişme potansiyeline sahiptir. Genetik olarak anormal embriyolar ise tutunsa bile gelişimlerini sürdüremeyebilir.
Bu noktada preimplantasyon genetik tanı (PGT) gibi yöntemlerle embriyoların genetik yapısı incelenebilir ve seçilen sağlıklı embriyolar transfer edilerek düşük riski azaltılabilir.
Düşük riski tamamen ortadan kaldırılamasa da bazı önlemlerle bu risk azaltılabilir:
Transfer öncesi rahim içi değerlendirme (histeroskopi vb.)
Hormon desteği ile rahim içi ortamın hazırlanması
Trombofilisi olan hastalara uygun kan sulandırıcı tedaviler
Genetik taramalı embriyo transferi
Yaşam tarzı değişiklikleri (beslenme, stres yönetimi, sigara bırakma)
Bu sürecin her aşamasında, BB Tüp Bebek Merkezi Ankara‘da yapılan düzenli kontroller ve kişiye özel takip planları sayesinde erken müdahale mümkün olabilmektedir.
Evet. Düşük sonrası rahim iyileşme süreci tamamlandıktan sonra tüp bebek tedavisi yeniden planlanabilir. Ancak bu aşamada önce düşük nedeni araştırılmalı ve tekrar eden kayıplar söz konusuysa detaylı incelemeler yapılmalıdır.
BB Tüp Bebek Merkezi Ankara, düşük öyküsü olan çiftlerde psikolojik destek dahil olmak üzere multidisipliner bir yaklaşım benimsemektedir.
444 87 88
+90 (543) 660 95 05
Copyright © 2025. Tüm hakları saklıdır.